18 Haziran 2017 Pazar

Yönetenlerin Yönetimi - Koçi Bey Risalesi

Koçi Bey öldü ama tespit ettiği sorunlar hala yaşıyor17. yüzyıl Osmanlı yazar, düşünür ve devlet adamı Koçi Bey'in Risalesi, devletlerin belası kamusal hastalıkların ve tedavi yollarının sadece o döneme ait olmayıp, günümüzde de devam ettiğini gösteriyor
Osmanlı klasik döneminde idare yapısının nasıl işlediğini, kimlerin idari yapıda etkili olduğunu ve bozulmaların nasıl ortaya çıktığını öğrenmek istiyorsan önce Koçi Bey Risalesini okuyacaksın.
Koçi Bey Risalesi Osmanlı Devleti idare yapısında yapılan reform hareketlerinin özünü anlatır.
Risalede yer alan hastalıklar ve tedavi yolları sadece o döneme ait değildir, evrenseldir.
Her dönemde her ülkede yaşanabilecek sıkıntılar ve bunların nedenleri ile çözüm yollarını incelemiş ve yazıya dökmüştür.
Koçi Bey kimdir?
Sultan IV. Murat ve kardeşi Sultan İbrahim'e sunduğu risâleleri ile tanınan 17. yüzyıl Osmanlı yazar, düşünür ve devlet adamı.
 
***
 
Koçi Bey'in devlet yönetimi ile ilgili tespit ettiği önemli hastalıkları maddeler halinde sıralandığında sizin de gözünüzün önüne zamanımızın hastalıkları ve hasta tipler gelecektir.
Bakalım ne diyor Koçi Bey reçetesinde:
1- Yüksek dereceli memurluklara yapılan liyakatsiz atamalar sistemi çürütür
Devlet yapısını kemiren bu hastalığı Koçi Bey yıllar önce dile getirmiş.
Liyakat yönetimin vazgeçme lüksünün olamayacağı en temel ilkesi.
Bugün de 657 sayılı Kanun'un üç temel ilkesinden birisi liyakat.
Ama ne kadar uygulanıyor?
Liyakatsiz yönetici tarifi yapalım kafanızdaki fotoğraf netleşsin:
Liyakatsiz yöneticiler, işlerinde son derece mahirdirler!
Astlarını sürekli sıkıştırırlar.
Amirlerine karşı da sürekli el pençe divan dururlar.
Sorunların her daim üzeri örtülür.
Ve her şey güllük gülistanlık gösterilir.
Hal ve hareketleri tavırları adeta işten anlamıyorum diye bağırır.
Amirlerine karşı yağcılıktan zaman bulup kendilerini yetiştirme zahmetinde bulunmadıkları için yıllar geçse de yaptıkları işlerden anlamazlar.
Yazı yazma kabiliyetleri yoktur.
Memurlardan basit veya zor her konuyla ilgili sürekli bilgi notu isterler.
Altındaki memurlardan kendilerinden nefret ettirirler.
 
Birilerinden menfaat elde etmek için sürekli iş takibi yaparlar.
Makamı temsille zaman geçirirler.
Gözü son derece karadır! İmza atmaktan hiç korkmazlar.
O yüzden amirleri bunları çok sever.
Ancak, bu davranışların pislikleri halıların altına süpürme anlamına geldiği bir müddet sonra anlaşılacaktır.
Ancak, o zaman da vakit geç olacaktır.
 
2- Atamalar liyakatten ziyade kulislerle yapılır
Liyakatten ziyade bazı makamlara yakınlık her dönem rastlanan en sık atama kriteridir.
Liyakatli bir kişinin bazı makamlara yakın olması elbette atamaya engel olmamalıdır.
Ancak, liyakatin yerini sadece sadakat almaya başlayınca bazı makamlara yakınlık atamada etkili olabilmektedir.
Bunun yerine hem liyakat hem sadakat aranabilse işlerde ciddi iyileşmelerin olduğu görülecektir.
Sadakatten kastımız ise devlete sadakat olup, bunun dışındaki sadakatler yönetimi kemiren unsurlardır.
Nihayetinde liyakatin bir kenara bırakılarak sadece sadakatin esas alınması halinde, kamu kurumlarında ciddi yönetimsel zafiyetler oluşur.
 
3- Memurların görevden alınmalarında başarısızlığın son sırada yer alması
Koçi Bey, memurların görevdeki başarılarının gözardı edilerek, çekememezlik ve kıskançlıklar sonucu çıkarılan dedikodular ile haksız yere görevden alınmalarını da bozulma sebebi olarak görüyor.
Devlet yöneticilerinin kolayca görevden alınması, onları itaatkâr hâle getirir.
Bu durum doğruyu yapma ve âdil davranma yerine dalkavukluk yapmayı tercih edilir kılar.
Bu yüzden üst düzey yöneticiler, görevlerinden kolayca ve sıkça alınmamalıdır. Aynı hükümette bakan değişikliği dahi bazen köklü bürokrat değişimini beraberinde getirmektedir.
Elbette liyakat özelinde gerekli değişiklikler yapılmalıdır.
Ancak, konu benim bürokratım ya da onun bürokratına indirgenirse tecrübe ve birikim heba edilmiş olur.
Oturduğu koltuğa yük olmayan ve koltuğa güç veren yöneticilerin değiştirilmesi uzun vadede ciddi sorunlar oluşturur.
Osmanlıda uzun süre görev yapan vezirlerin başarılı icraatları unutulmamalıdır.
 
4- Rüşvet ve benzeri yöntemlerin devletin tüm kademelerinde yaygınlaşması
Rüşvet gibi kamusal hastalıklar dün sorundu, bugün de sorun, yarın da sorun olacak.
Koçi Bey'in üzerinde durduğu önemli bir bozulma nedeni de rüşvetin kamu yönetiminde yaygınlaşmasıdır.
Hz. Peygamber'in (S.A.V.); “Rüşvet alan da, veren de cehennemdedir" sözleri menfaatlerin reddedilemez hale geldiği durumlarda göz ardı edilmesi hadisesi maalesef yaygındır.
 
***
 
Devlet yönetiminde sıklıkla karşılaşılan bir diğer bozulma kaynağı ise irtikabdır. İrtikab nedir?
Görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte bulunulmasına bir kimseyi icbar etmeye sıklıkla karşılaşılabilmektedir.
Günümüzde rüşvetin ve irtikabın değişik versiyonları tedavülde yerini bulur.
Örneğin denetim elemanı, denetim yaptığı özel bir şirketi sıkıştırarak bu şirketi kendi ve yakınlarının menfaatine işler yapmasını sağlayabilir.
Çok masum gibi görünen yardım faaliyetlerine destek verdirebilir.
 
5- Çeşitli iftiralar veya algı yönetimiyle başarılı memurların öldürülmesi
Koçi Bey'in tespitinin güncel versiyonu günümüzde başarılı yöneticilerin isnat ve iftiralarla itibarsızlaştırılarak görevi bırakmak zorunda bırakılmasıdır.
Bu yöntemi kamu yönetiminde “Paralel Yapı" belası sistematik hale getirmiştir. Bu yapı örgütlenemediği kamu kurumlarında engel olarak gördükleri yöneticileri itibarsızlaştırarak bertaraf ettirmişlerdir.
Koçi Bey öldü ama tespit ettiği sorunlar hala yaşıyor.

17 Haziran 2017 Cumartesi

Temsil eden ve edilenlerin renkleri.