3 Temmuz 2017 Pazartesi

18 Haziran 2017 Pazar

Yönetenlerin Yönetimi - Koçi Bey Risalesi

Koçi Bey öldü ama tespit ettiği sorunlar hala yaşıyor17. yüzyıl Osmanlı yazar, düşünür ve devlet adamı Koçi Bey'in Risalesi, devletlerin belası kamusal hastalıkların ve tedavi yollarının sadece o döneme ait olmayıp, günümüzde de devam ettiğini gösteriyor
Osmanlı klasik döneminde idare yapısının nasıl işlediğini, kimlerin idari yapıda etkili olduğunu ve bozulmaların nasıl ortaya çıktığını öğrenmek istiyorsan önce Koçi Bey Risalesini okuyacaksın.
Koçi Bey Risalesi Osmanlı Devleti idare yapısında yapılan reform hareketlerinin özünü anlatır.
Risalede yer alan hastalıklar ve tedavi yolları sadece o döneme ait değildir, evrenseldir.
Her dönemde her ülkede yaşanabilecek sıkıntılar ve bunların nedenleri ile çözüm yollarını incelemiş ve yazıya dökmüştür.
Koçi Bey kimdir?
Sultan IV. Murat ve kardeşi Sultan İbrahim'e sunduğu risâleleri ile tanınan 17. yüzyıl Osmanlı yazar, düşünür ve devlet adamı.
 
***
 
Koçi Bey'in devlet yönetimi ile ilgili tespit ettiği önemli hastalıkları maddeler halinde sıralandığında sizin de gözünüzün önüne zamanımızın hastalıkları ve hasta tipler gelecektir.
Bakalım ne diyor Koçi Bey reçetesinde:
1- Yüksek dereceli memurluklara yapılan liyakatsiz atamalar sistemi çürütür
Devlet yapısını kemiren bu hastalığı Koçi Bey yıllar önce dile getirmiş.
Liyakat yönetimin vazgeçme lüksünün olamayacağı en temel ilkesi.
Bugün de 657 sayılı Kanun'un üç temel ilkesinden birisi liyakat.
Ama ne kadar uygulanıyor?
Liyakatsiz yönetici tarifi yapalım kafanızdaki fotoğraf netleşsin:
Liyakatsiz yöneticiler, işlerinde son derece mahirdirler!
Astlarını sürekli sıkıştırırlar.
Amirlerine karşı da sürekli el pençe divan dururlar.
Sorunların her daim üzeri örtülür.
Ve her şey güllük gülistanlık gösterilir.
Hal ve hareketleri tavırları adeta işten anlamıyorum diye bağırır.
Amirlerine karşı yağcılıktan zaman bulup kendilerini yetiştirme zahmetinde bulunmadıkları için yıllar geçse de yaptıkları işlerden anlamazlar.
Yazı yazma kabiliyetleri yoktur.
Memurlardan basit veya zor her konuyla ilgili sürekli bilgi notu isterler.
Altındaki memurlardan kendilerinden nefret ettirirler.
 
Birilerinden menfaat elde etmek için sürekli iş takibi yaparlar.
Makamı temsille zaman geçirirler.
Gözü son derece karadır! İmza atmaktan hiç korkmazlar.
O yüzden amirleri bunları çok sever.
Ancak, bu davranışların pislikleri halıların altına süpürme anlamına geldiği bir müddet sonra anlaşılacaktır.
Ancak, o zaman da vakit geç olacaktır.
 
2- Atamalar liyakatten ziyade kulislerle yapılır
Liyakatten ziyade bazı makamlara yakınlık her dönem rastlanan en sık atama kriteridir.
Liyakatli bir kişinin bazı makamlara yakın olması elbette atamaya engel olmamalıdır.
Ancak, liyakatin yerini sadece sadakat almaya başlayınca bazı makamlara yakınlık atamada etkili olabilmektedir.
Bunun yerine hem liyakat hem sadakat aranabilse işlerde ciddi iyileşmelerin olduğu görülecektir.
Sadakatten kastımız ise devlete sadakat olup, bunun dışındaki sadakatler yönetimi kemiren unsurlardır.
Nihayetinde liyakatin bir kenara bırakılarak sadece sadakatin esas alınması halinde, kamu kurumlarında ciddi yönetimsel zafiyetler oluşur.
 
3- Memurların görevden alınmalarında başarısızlığın son sırada yer alması
Koçi Bey, memurların görevdeki başarılarının gözardı edilerek, çekememezlik ve kıskançlıklar sonucu çıkarılan dedikodular ile haksız yere görevden alınmalarını da bozulma sebebi olarak görüyor.
Devlet yöneticilerinin kolayca görevden alınması, onları itaatkâr hâle getirir.
Bu durum doğruyu yapma ve âdil davranma yerine dalkavukluk yapmayı tercih edilir kılar.
Bu yüzden üst düzey yöneticiler, görevlerinden kolayca ve sıkça alınmamalıdır. Aynı hükümette bakan değişikliği dahi bazen köklü bürokrat değişimini beraberinde getirmektedir.
Elbette liyakat özelinde gerekli değişiklikler yapılmalıdır.
Ancak, konu benim bürokratım ya da onun bürokratına indirgenirse tecrübe ve birikim heba edilmiş olur.
Oturduğu koltuğa yük olmayan ve koltuğa güç veren yöneticilerin değiştirilmesi uzun vadede ciddi sorunlar oluşturur.
Osmanlıda uzun süre görev yapan vezirlerin başarılı icraatları unutulmamalıdır.
 
4- Rüşvet ve benzeri yöntemlerin devletin tüm kademelerinde yaygınlaşması
Rüşvet gibi kamusal hastalıklar dün sorundu, bugün de sorun, yarın da sorun olacak.
Koçi Bey'in üzerinde durduğu önemli bir bozulma nedeni de rüşvetin kamu yönetiminde yaygınlaşmasıdır.
Hz. Peygamber'in (S.A.V.); “Rüşvet alan da, veren de cehennemdedir" sözleri menfaatlerin reddedilemez hale geldiği durumlarda göz ardı edilmesi hadisesi maalesef yaygındır.
 
***
 
Devlet yönetiminde sıklıkla karşılaşılan bir diğer bozulma kaynağı ise irtikabdır. İrtikab nedir?
Görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlanmasına veya bu yolda vaatte bulunulmasına bir kimseyi icbar etmeye sıklıkla karşılaşılabilmektedir.
Günümüzde rüşvetin ve irtikabın değişik versiyonları tedavülde yerini bulur.
Örneğin denetim elemanı, denetim yaptığı özel bir şirketi sıkıştırarak bu şirketi kendi ve yakınlarının menfaatine işler yapmasını sağlayabilir.
Çok masum gibi görünen yardım faaliyetlerine destek verdirebilir.
 
5- Çeşitli iftiralar veya algı yönetimiyle başarılı memurların öldürülmesi
Koçi Bey'in tespitinin güncel versiyonu günümüzde başarılı yöneticilerin isnat ve iftiralarla itibarsızlaştırılarak görevi bırakmak zorunda bırakılmasıdır.
Bu yöntemi kamu yönetiminde “Paralel Yapı" belası sistematik hale getirmiştir. Bu yapı örgütlenemediği kamu kurumlarında engel olarak gördükleri yöneticileri itibarsızlaştırarak bertaraf ettirmişlerdir.
Koçi Bey öldü ama tespit ettiği sorunlar hala yaşıyor.

17 Haziran 2017 Cumartesi

Temsil eden ve edilenlerin renkleri.

17 Aralık 2012 Pazartesi

KAVL-İ ŞEMS-İ TEBRİZİ

KAPIMIZA DEĞİL, GÖNLÜMÜZE VURAN BUYURSUN.... 

KAVL-İ ŞEMS-İ TEBRİZİ

Hz. Mevlana k.s.

Ey gönlümün sol yarısı!
Aklıma koydum seni, aklım almadı,
Kalbime koydum seni, sana doymadı...

Hz. Mevlana k.s.

16 Temmuz 2009 Perşembe

çeçen Cumhuriyeti Içkeriya Fahri Konsolosluğu Duyurusu--www.beyazrenkler.org/forum/

çeçen Cumhuriyeti Içkeriya Fahri Konsolosluğu Duyurusu--www.beyazrenkler.org/forum/
çeçen Cumhuriyeti Içkeriya Fahri Konsolosluğu Duyurusu

http://www.beyazrenkler.org/forum/showthread.php?p=90455#post90455
ÇEÇEN CUMHURİYETİ İÇKERİYA FAHRİ KONSOLOSLUĞU DUYURUSU Türkiye’de bulunan Çeçen sığınmacılarla ilgili olarak,uzun zamandır yaşanan ve çözüm bekleyen en önemli problemlerden birisi,“Türkiye’de legal olarak yaşama” konusu idiKonu:Türkiye’de bulunan ÇEÇEN SIĞINMACILARIN VİZE işlemleri hakkında Türkiye’de bulunan Çeçen sığınmacılarla ilgili olarak,uzun zamandır yaşanan ve çözüm bekleyen en önemli problemlerden birisi,“Türkiye’de legal olarak yaşama” yani vize alınma konusu idi Vize konusuyla ilgili bu güne kadar bir takım belirsizlikler ve konunun çözümü adına gecikme olmuşsa da Çeçen sığınmacılarımız 5; ve bizleri rahatlatan sonuç ortaya çıkmıştır TC Emniyet Genel Müdürlüğü Yabancılar Dairesi Başkanlığınca 15/07/2009 tarihinde,Çeçen sığınmacılar adına yapılmış olan Vize taleplerine, topluca uygunluk verilmiştir Bu vizeler Çeçen sığınmacılara ayrım yapılmaksızın bir (1)er yıllık olarak ve süre bitiminde tekrar uzatma yapmayı da sağlayan niteliktedir Bu çalışma; İstanbul’da bulunan KAFKAS ÇEÇEN DAYANIŞMA VE KÜLTÜR DERNEGİ tarafından yapılan faaliyetle sığınmacılarımız 5;n İsimleri ve ilgili bilgileri, ANKARA ‘da bulunan FAHRİ KONSOLOSLUĞA ulaştırılarak, bundan sonrası ÇEÇEN CUMHURİYETİ İÇKERİYA FAHRİ KONSOLOSLUĞU tarafından sürdürülerek yapılmıştır Savaş mağduru olarak vatanını, evini, barkını terk edip sığınacak bir liman arayarak Türkiye’ye gelmiş olan insanlarımızın rahatlamasını sağlayan, bu konuda TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNE emeği ve katkısı bulunan diğer bütün ilgili ve yetkililere ÇEÇEN HALKI ve ÇEÇEN CUMHURİYETİ İÇKERİYA DEVLETİ adına teşekkür ediyoruz ÇEÇEN CUMHURİYETİ İÇKERİ FAHRİ KONSOLOSU MEDET ÜNLÜÇeçen-Online©2009

7 Temmuz 2009 Salı

Taraf Gazetesi'nin finansörü Fethullah!? -Aydınlık-Araştırmalar -www.beyazrenkler.org/forum/

Taraf Gazetesi'nin finansörü Fethullah!? -Aydınlık-Araştırmalar

http://www.beyazrenkler.org/forum/showthread.php?p=87622#post87622

TARAF GAZETESININ FINANSORU KIM? -Aydınlık-Araştırmalar"Hafiza-i Beser, Nisyan ile Malüldür" Hatirlamakta yarar var(Türkce sorunu olan Dostlar eki acabilirler)Taraf Gazetesi'nin finansörü Fethullah!DÜĞMEYE BASILDI, DÖRT KOLDAN PARA AKIYORAydınlık,13 Temmuz 2008Taraf'ı çıkaran Alkım Gazetecilik, 1992'ye kadar küçük bir yayıneviyken ve batma noktasındayken birdenbire durumu düzeltti Alkım Yayınevi'nin borçlarını Fethullah bağlantılı Albaraka Türk çekleriyle ödemesi yayıncıların dikkatini çekmişti O tarihten sonra, birileri, Savaş ve Başar Arslan kardeşlere 'yürü dedi AKP iktidarıyla birlikte ise 'kanatlandılar'! Arslan kardeşler, Brüksel'de büro açıp AB'yle de ilişkiye geçtilerFethullahçı gladyo TSK'ya karşı Ergenekon operasyonunu başlatırken, Pentagon,Taraf için de düğmeye bastı Yasemin Çongar, Amerika'dan görevli olarak gönderildiBurada, ABD İstanbul Başkonsolosluğu kolları sıvadı 'Vatanı bir kadın memesine satarım' sözüyle meşhur Ahmet Altan, 30 bin YTL maaşla gazetenin kuruluş görevini üstlenmesi için ikna edildi Taraf yayına başladıktan sonra ayrılacağını söylemişti, ayrılmadı, genel yayın yönetmeni olduGazetenin sahibi, Alkım Gazetecilik adına Başar Arslan oldu Ahmet Altan'ın belirttiğine göre Başar Arslan yayın çizginse hiç karışmadı, odasını bile Altan'a bırakıp gitti İLK DESTEK FETHULLAH CEMAATİNDENAhmet Altan 10 Kasım 2007 tarihli Zaman gazetesinde yayımlanan röportajda, Taraf gazetesinin ilan gelirlerine dayanacağını söylemişti15 Kasım 2007 tarihinde yayına başlayan Taraf'taki ilanlara bakıyoruz, 'Alkım Yayınları' dışında, 2008'e kadar ilk bir ayda 'Kimse Yok mu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği' ağırlıktaKimse Yok mu Derneği 2002 yılında Fethullah'ın Samanyolu Televizyonu bünyesinde 'Kimse Yok mu?' programı ile başladı AKP iktidarı Kimse Yok mu Derneği benzeri vakıf ve dernekler için gelir vergisi kanununu değiştirdi, bu derneklere yapılan bağışlar vergiden muaf tutuldu “Mehmetcik Vakfı” Gelir vergisinden muaf tutulmadı, her ne hikmetse'Kimse Yok mu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği', şimdi 5 kıtada faaliyet yürütüyor, katrilyonlara hükmediyorUzmanlar, Fethullah cemaati üzerinden aktarılan paraların asıl kaynağının Amerika olduğunu, Soros'un açık toplum enstitüsünden geldiğini belirtiyorlarDevletin Halkbank ve Vakıfbank'ı ile Fethullah Gülen, daha ilk aydan Taraf'a ilan verenler arasındaydı!TAYYİP'in TMSF'Sİ BASTI, DAĞITTITaraf'ın tanıtım ilanları da Fethullahçı Zaman gazetesi tarafından yayımlandıHem Zaman, hem Fethullah'ın diğer yayın organı Aksiyon, Ahmet Altan ve Yasemin Çongar röportajlarıyla gazetenin tanıtımını yaptı Taraf'ın iki de transferi var Zaman'dan Biri, bildiğiniz Etyen Mahçupyan, öbürü Gülen bursuyla Amerika'da eğitim gören Leyla İpekçiTaraf, bir devlet kuruluşunun, TMSF'nin elindeki Sabah'ın baskı tesislerinde (Princity) basıldı, dağıtımını da TMSF'ye teslim edilen Merkez Dağıtım yaptıAlkım'ların TMSF Başkanı Ahmet Ertürk'le yakın ilişkisi olduğu belirtiliyorSabah gazetesi tüm tesisleriyle birlikte Damat Bey'in Çalık Holdingine devredildikten sonra ise Taraf, yine aynı tesislerde basılıyor, yine Çalık Holding'in elindeki Turkuvaz Dağıtım tarafından dağıtımı yapılıyorÇalık dışındaki taliplilerin Sabah ihalesinden en ufak bir ses çıkarmadan çekilmesinde de Amerikan-İsrail diplomatlarının ya da istihbarat kuruluşlarının etkisi var mıdır, ne dersiniz?ALTAN, 'EGEMEN GÜÇ'TEN DAHA FAZLA DESTEK TALEP EDİYOR 'Eğer sizin sattığınız mal zararla satılıyorsa, bu zararı başka yerden karşılamak zorundasınız' demişti Ahmet Altan, Taraf gazetesi çıkmadan 5 gün önce 10 Kasım 2007 tarihli Zaman'da yayımlanan röportajda Altan, sözlerini şöyle sürdürüyordu: 'Bu da sizi bir yere karşı boynu eğik hale getirir O yerin neresi olacağına siz kendiniz karar verirsiniz Ya bir iktidardır, ya bir hükümettir, ya egemen bir güçtür, ya size ilan verecek olandır Biz hiç kimseye karşı boynumuz eğik olsun istemiyoruz 1 YTL'den satmamızın nedeni bu'Ahmet Altan'ın anlattığına göre Fethullah cemaatinden gelen ilan paraları ile iktidarın baskı-dağıtım desteği, gazetenin 1 milyon liradan daha ucuza satılmasına olanak vermiyordu Daha büyük paralar gerekiyorduKendi deyimiyle 'Vatan satıcısı' Altan, bağlı olduğu 'egemen güç'ten daha fazla destek talep ediyorduO destek 4 ay içinde geldi Taraf, 8 Mart 2008 tarihinden itibaren 40 kuruşa düşürüldüAYDA EN AZ 500 BİN DOLAR!40 kuruşa gazete çıkarmak, ayda en az 500 bin dolar zarar demek Yayın sektöründen işadamları, 'Matbaanız ve dağıtım şirketiniz yoksa, zarar en az ayda 500 bin dolar olur' diyorTaraf, ilk 4 aylık yayın çizgisiyle bu parayı 'hak etmişti'!Pentagon güdümlü Fethullahçı gladyo da daha çok satan bir 'tetikçi gazete'ye ihtiyaç duyuyorduDeğişik gazetelerdeki bağlantı mekanizmaları artık temel operasyonlar için yeterli sonuç vermiyorduABD-İsrail bağlantılı Fethullah sermayesi daha aktif bir biçimde Taraf'a para akıtmalıydı4 ayında, Taraf gazetesine ve Alkım Yayınevi'ne 'çok büyük para akışının başladığı' belirtiliyorTaraf odaklı para akışı ve karmaşık ilişkiler öyle boyutlara geldi ki, Aydınlık'ın edindiği bilgilere göre, 40 yaşında medya patronu olan Başar Arslan şu sıralar paniğe kapılmaya başladı21 MART OPERASYONUNDAN 13 GÜN ÖNCETaraf gazetesinin 40 kuruşa düşürüldüğü tarih 8 Mart Fethullahçı gladyonun üçüncü ve ilk geniş kapsamlı Ergenekon operasyonunun tarihi 21 Mart 21 Mart'ta Türkiye, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'ten, Cumhuriyet, Aydınlık ve Ulusal KanalGenel Yayın yönetmenlerine, Prof Dr Kemal Alemdaroğlu'na varan geniş çaplı bir operasyonla sarsıldıİşte, Taraf o günler için çıkarılmıştı FETHULLAHÇI İSTİHBARATIN PSİKOLOJİK SAVAŞ BÜLTENİTaraf işin öylesine göbeğindeydi ki, sanık avukatlarına gösterilmeyen 'belgeler' Fethullahçı gladyo tarafından Taraf'a servis ediliyordu Bunların en çarpıcısı, baskından önce Alkım Yayınları'nın Ankara'daki bürosundan Taraf'a fakslandığı anlaşılan 'Yargıtay Krokisi' belgesiydiFethullah, Taraf'ı yalnız parayla değil, kirli haberlerle de besliyorTaraf, Fethullahçı istihbaratçıların servis ettiği haberlerle çıkıyor Emniyet'te yuvalanmış F tipi istihbararatçıların basın bülteni gibiAhmet Altan'ın medyayı peşlerinden sürükleme iddiasıyla, 'Babıâli'nin kimyasını değiştireceğiz!' sözleri böylece anlam kazanıyordu Gazete hem F tipi istihbaratçıların yürüttüğü psikolojik savaşın aracı misyonunu yürütüyor, hem de haber kaynaklarının Genelkurmay'dan olduğu yalanını ortaya atıyor Bu da tipik bir istihbaratçı numarasıFethullahçı Gladyo'nun çok sık başvurduğu bir tertipHER GÜN SATIR SATIR ÇEVİRİSİ YAPILIP, AB'YE SUNULUYORGazeteyi çıkaran Alkım Yayınevi'nin sahibi Savaş-Başer Arslan kardeşler, Brüksel'deki büroları kanalıyla Avrupa Birliği'yle de ilişkiye geçtilerTaraf gazetesi'nin satır satır çevirisi yapılıp her gün Avrupa Birliği'nin önüne konuluyor! AB, gazetelere doğrudan hibe yapamıyor ama yayınevlerine yapabiliyor Alkım Yayınevi'nin, Ahmet Altan'ın 'İçimizdeki Bir Yer' adlı romanının, 2004'te AB parasıyla basıldığı belirtiliyor 1 milyon adet basılıp maliyetinin 4'te biri fiyatına satılan Altan projesi, AB fonlarınca desteklendi Gazete bayilerine kadar ulaştırılan kitap için bakkallara bile standlar yerleştirmişti Ardından, Alkım yayınları Sabah Gazetesi'yle işbirliği yaparak Milli Eğitim Bakanlığı onaylı Yüz Temel Eser'i basmıştıAB ile kurulan bu köklü ilişkilerin, bugün para kanallarının çeşitlenmesinde etkili olduğu belirtiliyorHARİRİ'DEN ULUSLARARASI AF ÖRGÜTÜ'NEHaziran alından itibaren Taraf'ta yayımlanan ilanlar çoğaldı ve çeşitlendi: Uluslararası Af Örgütü, Toplum Gönüllüleri Vakfı, Asya Finas, İsrail-MI6 bağlantılı Hariri'ye satılan Türk Telekom'un tam sayfa ilanları Taraf'ta dikkat çekici sıklıkta yayımlanıyorİlan, bir gazeteye para aktarmanın yasal ve gözle görülür yöntemi Ama tek yöntem değilBir bankacı, 'Unutmayın Türkiye'de para giriş çıkışı çok kolaydır Hiç bir denetim yok' diyorTARAF AKP'Yİ HİZAYA SOKUYORTaraf, Nisan-Mayıs aylarında yaptığı yayınlarda 'Ergenekon Ordu'ya uzanmalı' kampanyası yürüttü Bu yayınlar sırasında Taraf, Tayyip-Gül bölünmesinde açıkça Abdullah Gül yanlısı yayın yaptı Zamanında Taraf'a destek veren Tayyip Erdoğan,bu kez Taraf gazetesinde 'korkaklıkla' suçlandıYasemin Çongar, 2 Haziran 2008 tarihli Aksiyon'da yayımlanan röportajında şöyle diyordu:'Diyelim ki AK parti büyük bir pazarlık yaptı, Ergenekon'u güdük bıraktı, AB konusunda zaten durgun olan politikasını sürdürme sözü verdi, diyelim ki devletin antidemokratik alışkanlıklarını ve uygulamalarını sorgulamayacak noktaya geldi, o zaman kapatılmaz belki; ama AK Parti, AK Parti olmaktan çıkar Bu toplum daönümüzdeki seçimde başka bir parti bulur kendine'PSİKOLOJİK SAVAŞIN KARARGAHI Haziran'dan itibaren Taraf gazetesi, hemen her gün TSK'ya karşı bir yalan uydurup manşetine taşıdı İşte birkaç manşet 'haber':- Genelkurmay'ın yeni kontrgerilla planı (2Haziran)- Asker- Rektör kumpası (8 Haziran)- Yakında darbe olacak (10 Haziran)- Genelkurmay'ın Türkiye'yi biçimlendirme planı (20 Haziran)- Dağlıca baskını biliniyordu (25 Haziran)ORG BÜYÜKANIT: O GAZETEYİ FİNANSE EDEN KİM ONA BAKIN!Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, 20 Haziranda Deniz Kuvvetleri Komutanlığı duvarına asılan Atatürk Rölyefi'nin açılış töreni sonrasında verilen resepsiyonda şunları söyledi; ' O gazeteyi finanse eden kim, siz ona bakın; bakın sadece o gazetenin finansörü diyorum' Orgeneral Büyükanıt'ın 'O gazete' dediği Taraf Genelkurmay Başkanı, aynı resepsiyonda şunları da söyledi; 'Dünyada bu kadar saldırıya uğrayan başka bir silahlı kuvvetler var mı? Hele ki bu dönemde Terörle mücadelede en başarılı olduğu bir sırada'Gazete, 20 Haziran 2008 tarihli sayısında, Genelkurmay Karargahı'nda hazırlandığını iddia ettiği bir dökümanı manşet yapmıştı İşte Org Büyükanıt da 'o gazetenin finansörü' nü bu son saldırıdan sonra gündeme getirdi Aydınlık'a ulaşan bilgiyegöre Genelkurmay Başkanı, bunları söylerken 'finansörün' kim olduğunu da bilereksöylüyordu Ama Taraf'ın Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan, Fethullahçı para kaynakları apaçık olduğu halde, bu sefer de Genelkurmay Başkanı'nı 'bildiği para kaynağını açıklamaya' çağırdı Gazetenin 22 Haziran 2008 tarihli manşeti de bu yöndeydiVE 1 TEMMUZTürk Silahlı Kuvvetleri'nden emekli iki subayın, Org Hurşit Tolon ve Org Şener Eruygur'un tutuklanmasıyla sonuçlanan son operasyonla birlikte Taraf, adeta bayram ilan etti2 Temmuz günkü manşet şöyleydi: Cumhuriyet tarihide ilk defa/ Darbeci paşalar göz altında6 Temuz 2008 tarihli Taraf'ın manşeti şöyleydi: Yargılanacaklar!Aynı gün, Emekli Oramiral Özden Örnek'e ait olduğu öne sürülen 'Darbe günlükleri' Taraf gazetesince yeniden piyasaya sürüldü Taraf bununla da kalmadı, bir darbe planı daha piyasaya sürdüOperasyon günü Taraf yine TSK'ya saldırı halindeydi 1 Temmuz günü Taraf gazetesi, CİA'nın kontrolundaki Tuncay Güney'in ifadelerine dayanarak, Ordu'nunbölündüğünü öne süren bir manşetle çıkmıştıNEDEN TSK HEDEF?Yasemin Çongar, Aksiyon'daki röportajında TSK'yı neden hedef aldıklarını anlattı 1 Mart Tezkeresinin reddedilmesi Çongar'da, onların jargonuyla travma yaratmış anlaşılan 'Amerikan Merkez Kuvvetler Komutanlığı askerleri gemide bekliyordu Türkiye üzerinden Irak'a geçmek için Son anda savaş planları bozuldu' diyor Çongar, 'Amerika'nın çıkarları Irak'ın bölünmemesinden yana Yine o çıkarlar, Irak'ın bugünkü federal yapısını koruyarak Türkiye ile sağlam ilişkiler kurmasını gerektiriyor'Ahmet Altan da Zaman'a konuşurken TSK'nın Kuzey Irak operasyonuna şiddetle karşı çıkıyor ve şöyle diyor:'Bunun bedelini kim ödeyecek? Onlar mı, çocuklar mı?'Yine Yasemin Çongar, 'Genç Siviller'in düzenlediği bir panelde 'Ergenekon sadece toplum düşmanı değil, dünya düşmanı bir örgüt' diyordu, 'Türkiye'yi dünyadan koparmaya çalışıyor'Kimden? Çongar'ın yanıtı şöyle: 'Başta Avrupa Birliği'nden, ABD'den ve diğer ülkelerden de'TSK DÜŞMANLIĞI, TARAF İÇİNDE DE TARTIŞMA YARATTITaraf'ın yayınları gazetenin kadrosu içinde de tartışma yarattı Mayıs ayı içinde bazı muhabirler gazeteden istifa etti 27 Mayıs 2008 tarihli Gerçek Gündem internet sitesinde 'Ahmet Altan'a istifa şoku' başlığıyla yer alan habere göre istifacılar arasında Alev Er de vardı:'Taraf Gazetesi'nin yayın politikasına dayanamayan yedi kişi ilişiğini kesti Taraf Gazetesi'nin Fethullah Gülen-Abdullah Gül hayranlığı çalışanlarını da bıktırdı Gazetenin yedi çalışanı yönetime istifasını sundu Gazetecilerin ayrılma gerekçesinin 'yayın politikası' olduğu öğrenildi'Bize böyle bir gazete yapılacağı söylenmemişti' diyordu ayrılanlar 'Demokrat, sivil, özgürlükçü bir gazete yapılacaktı Ancak 17 Mayıs günü Deniz Gezmiş hakkında (ırkçı-yabancı düşmanı) diye bir yazı basıldı Herkesin kafası karıştı Biz de bu tabloiçinde görünmek istemedik' Bir başkası şöyle konuşuyordu: 'Fethullah Gülen ve Abdullah Gül yanlısı gazete yapılıyor Belgesiz bilgisiz bir şekilde TSK karşıtı haberler yer alıyor Bunu anlatmaya çalıştık Ama kimse dinlemedi'Haziran başında ise bir kısım Alkım Kitabevi üyeleri 'sola ve devrimci değerlere karşı kampanya başlattığı için' üyeliklerinden istifa ettiler 'Biz artık niyetin ne olduğunu anlamış bulunuyoruz' diyordu istifacılar, 'Vakit, Yeni Şafak, Zaman gibi bir yayınolacaksa Taraf gazetesi, kimsenin tuttuğu yok Ancak net olarak açıklasın, Truva atını kimse oynamasın!'İSRAİL KONSOLOSLUĞU'NDAN TARAF'A ZİYARETYalnızca Amerikan Konsolosluğu değil Taraf için kollarını sıvayanGerçek Gündem adlı internet gazetesi, 8 Temmuz günü Taraf Gazetesi'ni İsrail Konsolosluğu'nda görevli bir kadın ile bir erkeğin ziyaret ettiğini yazdıZiyaretçilere üç de koruma eşlik etmişti Haberde şu satırlara yer verildi:Taraf'ın İstanbul Kadıköy'deki bürosunu ziyaret eden İsrail konsolosluğu yetkilileri, binaya zırhlı bir araçla geldi Taraf'taki gazetecilerin Gerçek Gündem'e verdiği bilgiye göre, İsrail yetkilileri önce Yasemin Çongar'la ardından ise Ahmet Altan'la görüştü Ziyaretçiler, Altan ve Çongar, daha sonra hep birlikte yemeğe çıktılarYasemin Çongar'ın başka görevleri de var Taraf için, taa Amerika'dan getirilen Yasemin Çongar, 'Milliyet'in önerdiği tepe yöneticilik teklifini de bağımsız gazetecilik yapabilmek adına reddettiğini' anlattı orda burda Ayrıca onun görevi gazetecilikle, hatta Taraf'la sınırlı değildi2 Haziran 2008 tarihli Aksiyon'da şöyle diyordu Çongar:'Batı artık Türkiye ile ilişkilerini tamamen devlet üzerinden değil, iş dünyası ve sivil toplum üzerinden de kurmaya başladı Sadece İstanbul ve Ankara'yla değil, Anadolu ile de temas ediyorlar artık Taraf için döndüğümden beri 7 ay içinde birkaç kezGüneydoğu'ya gittim, Orta Anadolu'yu 10 yıl aradan sonra gördümÇongar'la kol kola gördüğümüz isimlerin başında Yıldıray Oğur geliyor Oğur, 'Genç Siviller' adlı örgütün başkanı Soros'tan besleniyor, Türkiye'de de 'turuncu devrim' denemesine hazırlanıyorlar
__________________Bilmeyenler ne bilsin bizi , bilenlere selam olsun!